Zanzibar, Tanzania '12


Tanganika+Zanzibar=Tanzanya. Zamanında Zanzibar Umman'a bağlıymış, sonradan Tanganika ile birleşince olmuş sana Tanzanya. Ada halkı maalesef çok fakir, evler bir damdan ibaret ki zaten ailenin büyük bölümü dışarda yatıyor, evlerde su ve elektrik yok. Aslında belli saatler verilen bir elektrik şebekesi var ama kimsede elektrik alacak para yok. Doğası cömert, herkes ektiğini biçip bir şekilde yaşıyor. Tabi turistler için durum farklı, otellerde herşey var, güvenlik de en üst seviyede çünkü güvenliği heryerde Masailer sağlıyor J

Gideyim kendim adayı gezeyim diye bir düşünceye kapılmayın, tek şansınız taksi ve bu yüzden pahalı. Halk Dala dala denilen kasasında banklar olan kamyonları kullanıyor ama önce anayola çıkmak gerek ki mümkün değil, oteller hep sahilde. Zaten düzgün yol da yok. Mecbur turla gezilecek ada, biz de öyle yaptık. Tropik iklim, doğa, envai çeşit bitki ve mahlukat son derece ilginç tabi. Kumsallar, deniz muhteşem. Her türlü deniz mahsülü bedava sayılır. Buralarda göremeyeceğin yengeci, kalamarı, ıstakozu, karidesi, balığı resmen bir öğünde tura dahil öğlen yemeğinde yedik. Tura verdiğin paraya burada yiyemezsin.

Haa unutmadan, ada zamanında en önemli köle ticareti merkezlerinden biri, İngilizler tüm halkı köle olarak çalışmak için gemilere doldurup götürmüş. Bu işe son veren Dr. Livingstone -ki kendisi de ingiliz- hala adanın kahramanı. Yani biraz tecavüzcüye aşık olmak durumu var. Aslında misyoner olan bu abi, köle pazarının üzerine anglikan kilisesi yapmış ama adanın çoğu müslüman. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, Türkiye deyince Galatasaray diyorlar. Fener fener filan demeyin, boş bakıyorlar J

Yaşam felsefesi "Hakuna Matata" yani no problem, boşver hallolur. Şarkısı da var, açın youtubedan "jambo bwana" dinleyin. Hayat zaten "pole pole" geçiyor yani yavaş yavaş.

(Büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklayın)