Bologna


İtalyanlar şöyle diyor Bologna için: la rossa, la grassa, la dotta. Yani kırmızı, şişman, bilgili. Kırmızı kiremitten tuğladan, şişman karbonhidrattan, bilgili ise dünyanın en eski üniversitesine ev sahipliği yapmasından. Bolonya aynı zamanda tarihi dokusu en iyi korunmuş şehirlerden biri, bu nedenle İtalyanların inşaatta iyi olduğunu söyleyebiliyoruz ancak aynı şeyi zemin etüdü için söyleyemiyoruz. Zira Pisa meşhur olsa da, aynı şekilde buradaki kuleler de eğri. Tabi eğer "ileride turist gelir, biraz eğri yapalım" diye düşünmedilerse.

BBC'ye İngiliz TRT'si dedikten sonra Bolonya'ya da rahatlıkla İtalya'nın Eskişehir'i diyebiliriz. Dünyanın en eski üniversitesinden dolayı Bolonya tam bir öğrenci şehri. Hatta bazı dükkanlar okullar tatile girince, tatil süresince kapatıyorlar. Şehrin en güzel yanı souvenir dükkanı olmaması. Onun yerine bol bol fotokopici ve kırtasiye var. Yani şehir kesinlikle turistik değil, turistleri de dünyanın dört yanından gelmiş öğrenci zannediyorlar.


Bir de Bolonyanın biraz zorlama da olsa, 6 sırrı var. Merak ettiyseniz internetten bakarsınız ama 2. ve 7. fotoğraflar bu sırlarla ilgili. Gidilir, gezilir, güzel vakit geçirilir.

(Büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklayın)